SEPETTE 500 TL' YE VARAN KUPON İNDİRİMLERİ
SİPARİŞ TAKİP
WHATSAPP: 0533 461 1512
INSTAGRAM
Hesabım
Gümüş takıların tarihçesi, aslında gümüşün ilk keşfedildiği dönemlere yani milattan önce 3 binli yıllara kadar dayanıyor. Yaşam için gerekli maddi koşulları sağlamaya çalışan insanoğlu aynı zamanda sanatı da hayatına dahil ederek manevi gelişimini tamamlamaya çalışmıştır. İşte süslenmek amacıyla kullanılan takılar da bu ihtiyaçların neticesinde insanların temel eşyaları arasında yer almıştır.
Takılar tarih boyunca bulunduğu dönemin ekonomi, kültür, sanat ve zanaatına dair büyük ipuçları vermiş, gümüş takılar da bu dönemler hakkında günümüz insanına geçmişle ilgili birçok bilgi vermiştir. Her eşya ve üründe olduğu gibi gümüş takılar da devamlı değişen tarihsel süreçlerde değişikliğe uğramış, bulunduğu dönemlerin izlerini üzerinden taşımıştır.
Kadın ve erkeklere özgü farklı ürün ve modellerde tasarlanan gümüş takılar, Ortaçağ’da özellikle Hıristiyan dünyasında dini objelerde yoğun şekilde kullanılmıştır. Gümüş takı üretimi İspanya’da13. yüzyılda başlarken bu dönemde gümüş takılar, Hristiyanlıkta önemli bir yer tutmuştur.
Takvimler 15-16 yüzyılları gösterdiğinde yani Rönesans döneminde, gümüş takılar ve aksesuarlar popüler hâle gelirken, mücevher yapımı ile gümüş kuyum işleri sanatçılar arasında popüler bir sanat formuna dönüştü. Öyle ki artık gümüş işçiliği sanatçılar tarafından yapılıyor, bu değerli maden artık sanatçılar tarafından şekillendirilen ve farklı formlarda işlenen bir malzeme olarak kullanılıyordu. Bu dönemle birlikte gümüş kullanımı artık mücevherat üretiminde de yer almaya başladı.
Dönemler ve sanat akımları değiştikçe gümüş takıların kullanım alanları ve şekilleri de değiş meye devam etti. 19. yüzyılın sonlarına doğru gelindikçe, gümüş takılar artık sadece soyluların ev din adamlarının kullandığı bir aksesuar olmaktan çıkıp halk arasında da popüler hâle gelmeye başladı. Halk arasında kullanım oranı arttıkça da daha ucuz fiyatlı gümüş takılar üretilmeye başlandı. Zamanla çok büyük bir kesime hitap eden gümüş takılar, bu çağda özellikle moda dünyasında başrolde yer aldı.
1900’lü yıllardan itibaren etkili olan sürrealizm, ekspresyonizm, kübizm, pop art ve fütürizm gibi sanat akımların hayatın farklı alanlarında kendine karşılık buldu. Bu sanat akımlarının etkisi ile de gümüş takılarda zaman zaman gelenekten kopuşlar yaşandı.
Günümüzde ise kişinin tarzını yansıtmakta önemli bir rol oynayan gümüş takılar hem geleneksel hem de modern tasarımlarla kullanıcının beğenisine sunuluyor. Değerli ve yarı değerli taşların yanı sıra farklı işçilik teknikleri ile süslenen gümüş takılar kuyum dünyasının en etkili elemanlarından biri olarak rol oynuyor.
Zaza tesbihleri, günümüzde sadece bir ibadet aracı veya aksesuar olmaktan çok, köklü bir geçmişi yansıtan tesbihlerdir. Genellikle doğal malzemelerden ve özel işçiliklerle üretilen bu tesbihler, basit bir sayma aracı olmanın ötesinde, Zaza kimliğinin ve inanç sisteminin önemli bir parçası olarak görev yapar.
Tesbih yapımında doğal taşlar, ağaçlardan üretilen malzemeler, cam ve metaller, fiber malzemelerinin yanı sıra hayvansal malzemeler de sıklıkla kullanılmaktadır. Geçmişten günümüze insanlar, tesbih yapımında bulundukları coğrafya ve yaşam alışkanlıklarına göre malzeme üretirken, hayvansal malzemeler de çeşitli sebeplerden dolayı uzun yıllardır tesbih üretiminde yer almıştır.
Farklı din ve kültürlerde kullanılan, birçok tür ve çeşidi bulunan tesbih, genellikle yuvarlak veya oval şekilli bir araçtır. İslam dünyasında zikir ve dua etmek için yaygın olarak kullanılan tesbihler, Budizm, Hinduizm ve bazı Hristiyan mezheplerinde de meditasyon ve dua amacıyla kullanılır.
Tesbihler, yüzyıllar boyunca ibadet amacıyla kullanılsa da, özellikle Osmanlı İmparatorluğu döneminde sadece bir dini araç olmaktan çıkıp sosyal hayatın vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir. Hem kadınlar hem de erkekler tarafından kullanılan tesbihler, 15. yüzyıldan itibaren çeşitli malzemelerden üretilmeye başlanmış ve işlemeler ile süslemelerle bir statü simgesi olarak rol almıştır.
Oltu taşı tesbih, estetik görünümü ve mistik özellikleriyle tesbih meraklılarının en çok tercih ettiği modeller arasında yer alıyor. Türkiye'nin Erzurum ilinin Oltu ilçesine özgü olan bu taş, dünyada eşi benzeri az bulunan bir taş olup, yapılan tesbihler dünyanın dört bir yanından ilgi görüyor.
Namaz tesbihi, İslam dininde hem adet hem de bir ibadet aracı olarak kullanılmaya devam etmektedir. Namazların ardından okunması sünnet olan tesbih dualarının sayılarını saymakta kolaylık sağlayan tesbihler, şekilleri, üretildikleri malzemeler, süslemeleri ve imamelerindeki ayrıntılarla göründüğünden çok daha karmaşık bir yapıya sahiptir.
Kazaz, geçmiş dönemde oldukça popüler olan ancak modern üretim tekniklerinin yaygınlaşmasıyla artık günlük hayatta kullanımdan kalkan ipek işleme sanatını icra eden kişiye denir. Sadece bir el sanatı değil, aynı zamanda kültürel miras olan kazazlık, geçmişten günümüze uzanan estetik anlayışın ve el becerisinin bir yansımasıdır.
Estetik görünümü ve dayanıklılığı ile dikkat çeken katalin tesbih, özel bir reçine türü olan katalin maddesinden üretilmiş bir tesbih türüdür. Son derece şık bir görünüme sahip olan bu tesbihler, günümüzde nadir bulundukları için özellikle koleksiyonerlerin seçkileri arasında yer alır.