x
sadsad x
asdasd
gpbb254.jpg (94 KB)

Gümüş Takılar Hakkında İlginç Bilgiler

13 Kasım 2023
Gümüş Takılar Hakkında İlginç Bilgiler

 

Kolye, küpe, yüzük, bileklik ve daha birçok gümüş takı çeşidi en güzel modelleriyle kadınlar ve erkekler tarafından sevilerek kullanılıyor. Modelden modele değişen anlamlarıyla sadece bir aksesuar olmakla kalmayan bu takılar aynı zamanda birçok duyguyu da ifade ediyor.

Çok eski çağlardan bu yana kullanılan gümüş takılar sadece şıklıklarıyla değil hakkındaki ilginç bilgilerle de dikkatleri üzerine çekiyor. Zira doğada bulunan bir element olarak bulunan gümüş madeninin takı haline gelmesi, taşıdığı değer ve kullanım alanlarıyla hayli farklı detaylara sahip.

Altından Dağa Değerliydi!

Örneğin, gümüş keşfedilen ilk beş metal biri ve tarihi MÖ 4000 yılına kadar uzanıyor. Para olarak kullanılan ilk metal olan gümüş Eski Krallık Dönemi olarak da bilinen Eski Mısır zamanında, Mısır halkı tarafından çok önemseniyordu. Öyle ki, o dönemde gümüş altından daha yüksek bir değer ve öneme sahipti. Ayrıca gümüşün tarihçesine bakıldığında Mezopotamya, Yunan ve Roma medeniyetlerinde de yaygın olarak kullanıldığı biliniyor.

Günümüzde şıklığı ile göz kamaştıran hem özel günlerde hem de günlük hayatta sıklıkla kullanılan gümüş yüzükler farklı kültürlerde farklı anlamlar taşıyor. Örneğin Hindistan'da gümüşün anneliği, kadınlığı temsil ettiğini ve aslında sihirden korunma amacıyla kullanılıyor. Bu bölgelerde takı takan kişiler belden üst taraflarında altın, belden alt taraflarında ise som gümüş takıyor. Bu kapsamda hal hal ise en çok tercih edilen takılardan biri oluyor.

Sağlık İçin Gümüş

Geçmişten günümüze farklı kullanım alanları ile değerli metaller arasında yer alan gümüşün sağlık alanında kullanıldığını çok fazla kişi bilmez. Ancak bu konu zannedildiğinden fazla derin. Zira 14. Yüzyılda Avrupa’da büyük bir veba salgını yaşandı ve nüfusun yüzde 25’i kara veba nedeniyle hayatını kaybetti. Bu ise her dört kişiden birinin bu hastalık nedeniyle öldüğü anlamına geliyordu.

Ancak insanların deyim yerindeyse kırıldığı bu hastalıktan bir tek çingeneler etkilenmedi. Çünkü çingeneler kendi kültürlerine göre tedavi amacıyla gümüşü çok küçük parçalara ayırıp açık bir damardan vücuda veriyorlardı. Bu gümüş parçacıkları kan dolaşımı sayesinde bütün vücuda yayılıp bakteri ve virüsleri yok ediyordu.

Ancak gümüşün sağlık alanında kullanımı bununla sınırlı kalmıyor. Günümüzde gümüş antimikrobiyal özelliğinden dolayı, enfeksiyon kontrolünün kritik olduğu hemen her yerde, yanık tedavisinde kullanılan ilaçlardan, bandajlara kadar pek çok alanda kullanılıyor.

Aynı zamanda bizim parlak ve şık duruşundan dolayı tercih ettiğimiz gümüş yüzde 95’ten daha fazla oranda kızıl ötesi ışınları yansıtma özelliğine sahiptir. Gümüşle ile karşı karşıya kalan radyoaktif enerjinin yaklaşık yüzde 95’i kaynağına geri döner. Böylelikle gümüş radyasyona karşı da etkili bir savunma sağlar. Bugün hastanelerde yüksek oranda radyasyon içeren röntgen ve tomografi cihazlarının bulunduğu odalar gümüş ile kaplıdır.

Gümüşün sağlığa faydalarından bahsederken özellikle cilt hastalıklarına karşı iyileştirici gücünden bahsetmemek olmaz. Gümüş madeni, şeker, ayak kokusu, sedef, kaşıntı ve mayasıl gibi bir çok rahatsızlığa da iyi geliyor. Yeni hücrelerin üremesini destekleyen bu süper metal bu özelliği ile yaraların daha hızlı kapanmasını sağlıyor.

Tükettiğimiz besinler birçok vitamin ve mineral içerir ancak bunların içinde sadece bir tanesinde gümüş bulunur o da cevizdir. Cevizin sağlığa sayısız faydaları özellikle beyin gelişimine katkısı görmezden gelinemez bir gerçektir. Ancak cevizde bulunan gümüş pek çok mikroptan korunmaya yardımcı olacaktır.

Gümüşün fiziksel sağlık için katkılarının yanı sıra manevi olarak da iyilik haline ulaştırdığına inanılıyor. Bazı kültürlerde sol bileğe takılan gümüş bilekliğin kişinin etrafındaki tüm pozitif enerjiyi topladığı düşünülüyor. Bu inanç ise bedenin sol yanıyla olan ilişkiye ve onun manevi içsel benliğe olan bağlantısına dayandırılıyor.

Paylaş :
T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.